202005.15
0

BOŞANMA DAVASINDA DELİLLER VE İSPAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ – EVIDENCES IN THE DIVORCE CASE AND BURDEN OF PROOF

Kural olarak dava açan taraf davasını ispatla yükümlüdür. Bu doğrultuda, boşanma davasını açan taraf iddialarını ispatlamakla yükümlü bulunmaktadır. Davacı eş aldatma, terk, evlilik birliğinin temelden sarsılması gibi davasını dayandırdığı sebeplerini somutlaştırarak ispatlayacaktır. Aksi halde, açmış olduğu davayı kanıtlayamadığı durumda dava reddedilecektir.

Davacı eş, aralarındaki uyuşmazlığı, evliliğin artık çekilmez hale geldiğini ya da kusur iddiası var ise karşı tarafın kusurlu olduğunu ispatlamalıdır. Davacı, iddialarını ispatlar iken hukuka uygun deliller sunmalı, hukuka aykırı delillerin hükme esas teşkil etmeyeceğini bilmelidir. Nitekim, hukuka aykırı delil sunan taraf adına savcılıktan soruşturma başlatılarak açılacak kamu davası neticesinde mahkumiyet hükmü verilebilecektir.

Davacı eş, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinin yanı sıra, tazminat, nafaka, velayet, ziynet eşyası gibi taleplerde bulunuyor ise bunlara dair iddialarını da kanıtlamakla mükelleftir. Nitekim, davacı eş kusurlu olan eşten evlilik birliği boyunca uğramış olduğu maddi ve manevi zararını talep edecek ve eşin kusurlu olduğunu da ispatlayacaktır. Yoksulluk nafakası talep ediyor ise boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceğini ve evlilikte kusursuz ya da az kusurlu olduğunu, iştirak nafakası talep ediyor ise çocuğun aylık masrafının miktarını, düğünde takılan altın talep ediyor ise talep ettiği altın miktarını, velayet talep ediyor ise çocuğun gelişimi gibi sebepleri ispat edecektir.

Boşanma Davasında Nelerin Delil Olacağı

Eşlerden birinin açmış olacağı boşanma davasında öne süreceği deliller davanın gidişatı için çok önem arz etmektedir. Davacı eş, aldatıldığını ispatlamak istiyor ise davalı eşinin kimlerle görüştüğünün tespiti amacıyla telefon kayıtlarının çıkarılmasını mahkeme kanalıyla talep edebilir. Telefon kayıtlarından ne konuşulduğu ya da mesajlaşıldığına dair içerikler çıkarılamasa da davalı eşin kimle hangi sıklıkta görüştüğü ortaya koyulabilmektedir. Yine davacı eş, davalı eşin otel kaydının çıkarılmasını da mahkemeden isteyebilmektedir.

Diğer yandan iddialara ilişkin olarak hukuka uygun olmak koşulu ile mahkemeye birçok delil sunulabilir. SMS, Fotoğraflar, Twitter, Facebook gibi sosyal medya paylaşımları ve mesajları, Otel kayıtları, Kamera görüntüleri, Whatsapp yazışmaları, Notlar, Yazışmalar, Tanık, Bilirkişi incelemesi, Ekonomik ve sosyal durum araştırması, Kolluk araştırması, Banka kayıtları, Mahkeme dosyaları ve Pasaport giriş çıkış kayıtları olmak üzere birçok delil öne sürülebilecektir.

Boşanma Davasında Nelerin Delil Olmayacağı

Nelerin delil olarak kullanılamayacağı noktasında ise tekrardan belirtmek gerekir ki, öne sürülen delillerin hukuka aykırı olmaması gerekmektedir. Bu doğrultuda, delillerin nasıl elde edildiği önemlidir. Örneğin; gizlice eşin görüntüleri çekildiğinde, bu deliller hukuka aykırı olduğundan mahkeme tarafından dikkate alınmaz. Mahkemede öne sürülen vakıaların ispatında özel hayatın gizliliği ihlal edilmemeli, kişinin onur ve haysiyetini zedeleyici deliller mahkemeye sunulmamalıdır. Taraflar, boşanma davasında iddia ve beyanlarını ispatlama gayesi altında suç işlememelidir. Diğer bir husus da dedektiflik hizmetinden yararlanılmasıdır. Belirtmek gerekir ki, dedektif aracılığıyla delil toplatılması hukuka aykırıdır. Özellikle aldatılıyorum şüphesi ile dedektif tutan ve eşini takip ettiren eşler bulunmaktadır. Ancak dedektiflik, özel hayatın gizliliğinin ihlali suçun unsurlarını oluşturmaktadır.

Boşanma Davasında Tanık Delili

Boşanma davalarında tanık beyanları ispat açısından son derece önemlidir. Taraflardan birinin öne sürmüş olduğu aldatma ya da aile içi şiddet gibi boşanma davalarına özgü durumlara tanık olan kişinin beyanlarına yargılamada ihtiyaç duyulacağı izahtan varestedir. Bu doğrultuda, tanık delili en sık kullanılan delillerdendir. Ancak belirtmek gerekir ki tanık beyanı kesin delil değildir. Diğer bir deyişle tanık beyanı güçlü delillerden birisi olsa da mahkeme bu beyanlara dayanarak karar vermek zorunda değildir.

Boşanma davasında davaya taraf olmayan kişiler tanık olarak mahkeme huzurunda dinleneceklerdir. Tanık olaylara şahit olmalı diğer bir deyişle görgü tanığı olmalıdır. Yalnızca duyuma ilişkin tanığın beyanda bulunması delil niteliği taşımamakta olup mahkemeler özellikle bu hususa dikkat etmektedir. Anlatıma dayalı olarak beyanda bulunulan tanık beyanı hükme esas alınmamaktadır.

Önemle eklemek gerekir ki, tanıkların beyanları eşler arasında geçmiş bulunan çok eski olaylara dair olmamalı; daha çok dava tarihine yakın birkaç yıllık olaylara dair bulunmalıdır. Örnek olarak on yıl önce yaşanmış ve üzerine eşlerin yaşantılarına devam ettiği dair tanığın beyanda bulunması hükme esas alınmaz. Önemli olan tanığın, tarafların dava tarihine yakın, üç ya da dört yıla kadar olan ve boşanmaya sebep olaylara ilişkin beyanda bulunmasıdır.

Av. Can AYAN