202002.02
0

EMRE MUHARRER SENET METNİNDE MALEN VEYA NAKDEN KAYDININ BULUNMASININ ANLAMI NEDİR? – WHAT DOES IT MEAN TO BE RECORDED IN GOODS OR IN CASH IN TEXT OF PROMISSORY NOTE?

“Emre muharrer senet – bono” nun geçerli olabilmesi için metni içerisinde bulunması gereken zorunlu ve seçimlik unsurlara Türk Ticaret Kanunu’ nda yer verilmiştir.

Seçimlik unsurlardan biri bedel kaydı olup senetteki bedelin borçlu tarafından alınan teslim alınan malın karşılığı olduğuna dair olarak malen ifadesi ya da borç alınan paraya ilişkin olduğuna dair nakden ifadesi bulunmaktadır. Bu doğrultuda “Bedeli nakden/malen  ahzolunmuştur” kaydının bulunması ne anlama geldiği yazımızın konusudur.

Anılı kayıtlar, belirttiğimiz üzere bononun teslim edilmiş bir mal ya da borç para karşılığında düzenlenmiş olduğunu ifade etmektedir. Keşideci diğer bir deyişle bonoyu düzenleyen kişi, malı teslim aldığını ya da borç para aldığını ve malın ya da paranın karşılığı olan bedel ödeme borcunu da bonoyla ifa ettiğini belirtmektedir. Bununla birlikte önemle belirtmek gerekir ki malen ya da nakden ödendiği kaydı, malın teslim edildiğinde veya borç paranın alındığında keşideci tarafından bononun verildiğine karine teşkil etmektedir. Bu nedenle bu hususun aksini iddia eden kişinin, iddiasını ispat yükümlülüğü söz konusu olacaktır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 201. maddesi: “Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.” hükmünü tesis etmiştir.

Bu nedenle senetteki bu yöndeki kaydın aksininin iddiası, kural olarak tanıkla ispat edilemeyecektir. Diğer bir deyişle örnek olarak malen kaydı açısından, malen kaydı dışında bir ilişkinin mevcut olduğunu, bir başka söylemle taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunmadığı ve bir mal tesliminin olmadığı iddia ediliyorsa, bu iddia ancak senet, yemin, kesin hüküm ya da karşı tarafın açık onayı doğrultusunda tanıkla ispatlanabilecektir.

Konumuza örnek olarak, Yargıtay HGK, 17.12.2003 T, 2003/19-781 E, 2003/768 K ilamında “…Malen ibaresi bulunan bir bonoda malın teslim alındığı, borçlu tarafından ikrar edilmiştir. Alacaklının teslim ettiğini kanıtlamak yükümlülüğü yoktur. Yazılı ikrarın aksini diğer bir deyişle, malın teslim edilmediğini borçlu kanıtlamak yükümlülüğündedir… Senette borcun nedeni “mal” yada “nakit” olarak belirtilmişse, davacının yazılı borç sebebine dayanmaya hakkı olacağından, ispat yükü bunun aksini ileri süren tarafa ait olacaktır. Eğer yanlardan biri senet metninde yazılı kaydın doğru olmadığını söylüyorsa, lehine olan senet karinesi çürümüş sayılacak, bunun sonucu olarak da, iddiası paralelinde ispat yükünü de üstlenecektir.” hükmünü tesis olmuş; diğer bir kararda ise Yargıtay 11. H.D. 4/5/1984 gün 1984/2517-2601 sayılı ilamında “Bono, bağımsız borç ikrarını içeren bir senettir. Bu nedenle bir illete bağlı olması gerekmez ve kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu savlayan tarafa aittir. Ancak, bir defa bir mal alışverişine dayandığı “malen” kaydıyla yada bir alacak borç ilişkisine dayandığı “nakten” kaydı ile senede yazılmışsa, artık buna uyulmak gerekir. Bu kayıtların aksinin savunulması senedin ta’lili (nedene, illete bağlanması)anlamına gelir ki, böyle bir durumda kanıt yükümlülüğü yer değiştirir. Senedi talil eden, savını kanıtlamak yükümlülüğü altına girer.” hükmü  kurulmuştur.

Bedel kaydının bulunması karine yaratmakta olup yer verdiğimiz üzere aksinin iddiası ancak senet, yemin, kesin hüküm ya da karşı tarafın açık onayı doğrultusunda tanık ile kanıtlanabilecektir. Bu doğrultuda senet mentine koyulan ifadeler önem arz etmektedir.

Av. Can AYAN