202008.19
0

ANLAŞMALI BOŞANMA – UNCONTESTED DIVORCE

Anlaşmalı boşanma en az 1 yıllık evlilik sürdüren eşlerin, birlikte mahkemeye başvurmasıyla ya da eşlerden birisinin diğerinin açtığı boşanma davasını kabul etmesi ile gerçekleşir. Eşler serbest iradeleri ile müşterek çocukların durumu ve mali sonuçlar bakımından bir anlaşmalı boşanma protokolü düzenlemesi hazırlarlar. Hakimin re’sen yapacağı değerlendirme sonucunda; hazırlanan bu anlaşmalı boşanma protokolünün gereken koşulları sağladığı kanısına varılırsa istenen boşanma gerçekleşir. Bu sayede sayesinde eşler, hızlı ve kendi iradeleri ile belirledikleri koşullar ile boşanma olanağına sahip olmaktadır.

Anlaşmalı boşanma davası sonucunda verilecek hüküm tereddüt yaratmayacak şekilde kesin olmalıdır. Bu davada esas alınan unsur, genel boşanma arasında yer alan “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” şartının somutlaşmasıdır. Eşler arasındaki ortak irade ise, bu hususta bir karine yaratmaktadır. Vekil aracılığı ile beyanda bulunulması durumunda da eşlerin hakim tarafından bizzat dinlenmesi, boşanma davasının özgür irade ile verilmiş bir karar olup olmadığının değerlendirilmesi bakımından gereklidir.

Anlaşmalı Boşanma Şartları

Anlaşmalı boşanma davası için yerine getirilmesi gereken koşullar TMK m.166/3’te düzenlenmiştir. Bu koşulların sağlanması, bir özel hukuk sözleşmesini temel alan, anlaşmalı boşanma davası kurumunda zorunluluk arz etmektedir.

Anlaşmalı boşanma şartları şunlardır:

  • Eşler arasındaki evlilik birliği en az 1 yıl sürmüş olmalıdır.
  • Eşler boşanmak için ya birlikte mahkemeye başvurmalıdır ya da bir tarafın açtığı boşanma davası diğer eş tarafından kabul edilmelidir.
  • Eşlerin, hakim tarafından dinlendiklerinde, serbest irade açıklamasında bulundukları kanaatine varılmalıdır.
  • Eşlerin kabul edecek oldukları anlaşmalı boşanma protokolühakim tarafından uygun bulunmalıdır.

Anlaşmalı Boşanma Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Anlaşmalı boşanma davası Aile Mahkemesinde açılır. Diğer bir deyişle boşanma davalarında görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Görevli mahkeme 4787 sayılı Kanun ile belirlenmiştir. Ancak, Aile Mahkemesinin bulunmadığı yerlerde Aile Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesi de davaya bakabilmektedir.

Yetkili mahkeme ise TMK m.168’de belirtilmiş olmasına rağmen, kesin bir yetki olarak ifade edilmediğinden doktrinde tartışmalara yol açan bir meseledir. Kanuna göre yetkili mahkeme eşlerden birisinin yerleşim yeri Aile Mahkemesi ya da davadan önce 6 ay birlikte oturdukları yer Aile Mahkemesidir.

Anlaşmalı Boşanma Davasının Açılması

Anlaşmalı boşanma davası, taraflarca hazırlanan anlaşmalı boşanma protokolü dilekçeye eklenmek suretiyle yukarıdaki başlıkta belirtilen yer Aile Mahkemesi’ne sunulacak bir dilekçe ile açılır. Davanın açılmasının akabinde mahkeme tarafından Tensipt Zaptı hazırlanır ve taraflara duruşma günü tebliğ edilir. Davanın tek celsede ve en erken şekilde sonuçlanması için avukat ile birlikte yapılacak başvuru neticesinde davanın açıldığı tarihten itibaren en geç 1 ay içinde duruşma günü alınabilmektedir. Anlaşmalı boşanma davasında hazırlanacak dava dilekçesinde hazırlanan anlaşmalı boşanma protokolüne atıf yapılmalı, tarafların bu protokol kapsamında anlaştığı ve bu şartlar dahilinde boşanmayı kabul ettikleri açıkça belirtilmelidir. Ayrıca evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ifade edilmelidir.

Anlaşmalı Boşanma Protokolü

Anlaşmalı boşanma protokolü TMK m.166/3’te sayılan hususlara yer vermesi gereken ve sözleşme serbestisi ilkesi gereğince içeriğinde başka hususlara da yer verilebilen bir protokoldür. Bu anlaşmalı boşanma protokolü eşler tarafından, kendi hür iradeleri ile kabul edilerek imzalanmalıdır. Anlaşmalı boşanma protokolü mahkemeye yazılı şekilde sunulduğunda pek çok avantajı olmakla birlikte, sözlü olarak sunulması da mümkündür.

Protokolde bulunması gereken zorunlu unsurlar; boşanmanın mali sonuçları ve müşterek çocukların durumu olarak belirtilebilir.

Müşterek Çocukların Durumu

Anlaşmalı boşanma protokolü bakımından dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan birisi müşterek çocukların velayetinin ve çocuklar ile kişisel ilişkinin düzenlenmesi, kararlaştırılmasıdır. Çocukların velayeti, eşlerden birisine verilebileceği gibi, eşler arasında da paylaştırılabilir. Yapılacak paylaşma, süreye bağlanarak da yapılabilmektedir. Velayet kendisine bırakılan eş, çocuk üzerinde sahip olan ortak yükümlülükleri tek başına üstlenmiş olduğundan ergin olmayan müşterek çocuğun terbiyesi, eğitimi, bakımı gibi hususlar üzerinde diğer eşin rızası olmadan karar verebilmektedir. Kanuni düzenlememizde yer almayan bir kavram olan “birlikte velayet” ise doktrinde henüz tartışmalara yol açmış bir meseledir. Anlaşmalı boşanma protokolü içinde yer alan velayete ilişkin düzenleme, hakim tarafından, çocuğun yüksek menfaati dikkate alınarak değerlendirilir. Çocuğun velayete sahip olmayan ana veya babası ile gerçekleştireceği kişisel görüşmeler anlaşmalı boşanma protokolünde düzenlenmesi gereken bir diğer husustur. Bu gereklilik, ana ve babanın çocuk ile kişisel ilişki kurma hakkından ileri gelmektedir. Kişisel ilişkinin kapsamında, ilişkinin kurulacağı zaman dilimi, süresi, ilişkinin niteliği açık, net ve kesin bir şekilde yer almalıdır. Velayet kendisine bırakılmayan eş, aynı zamanda ergin olmayan müşterek çocuğun giderlerine katkıda bulunmakla yükümlü olduğundan,  TMK m. 182/2’ de düzenlendiği adıyla, /iştirak nafakası ödemelidir. Bu sebeple bu husus da miktarı ve ödeme zamanı belirli bir şekilde anlaşmalı boşanma protokolünde belirtilmelidir. Aksi halde hakim, netleştirilmesini taraflardan istemekte, eşlerin tam olarak uzlaşamaması durumunda hakim bir belirlemede bulmakta ve eşlerin onayına sunmaktadır. Velayet kendisinde olan eşin müşterek çocuğun menfaatine hareket etmesi beklenir. Aksi durumda ise çocuğa mahkemece temsil kayyımı atanarak velayete ilişkin yeni bir karar verilir.

Boşanmanın Mali Sonuçları Üzerinde Anlaşma

Anlaşmalı boşanma için açılan dava sonucunda boşanmanın gerçekleşmesi ile eşler arasındaki yardımlaşma ve dayanışma yükümlülüğü sona ermediğinden yoksulluk nafakası, bu yükümlülüğün devamına yöneliktir. Yoksulluk nafakası belirlemesinde, eşlerden hangisine bu nafakanın verileceği, nafakanın miktarı, miktarın artış oranı, ne şekilde ve hangi aralıklarla ödeneceği gibi bilgilere yer verilmelidir. Yoksulluk nafakası için bir başlangıç tarihi belirtilmek zorunlu olmadığından, belirlenmemesi halinde başlangıç tarihi, boşanma davasının kesinleşmesi olarak esas alınır. Başlangıç tarihi gibi, bitiş tarihinin de belirtilmesi zorunlu değildir.

Kamu düzeni ile ilişiği olmayan maddi ve manevi tazminat, anlaşmalı boşanma protokolü içinde belirtilmelidir. Ancak belirtmek gerekir ki istenmesi zorunlu bir kalem değildir. Anlaşmalı boşanma protokolünde, maddi veya manevi tazminata ilişkin bir ibarenin protokol için zorunlu olmasına rağmen bulunmaması durumu, tarafların serbest iradeleri ile protokole eklemedikleri hakim tarafından kanaat edilmişse, protokolün geçerliliğini etkilememektedir.

Anlaşmalı Boşanma Protokolünde İhtiyari Unsurlar

Anlaşmalı şekilde boşanmak isteyen eşler, kanuni sınırlamalar çerçevesinde ve serbest iradelerinin unsuru olacak şekilde, anlaşmalı boşanma protokolü muhteviyatında; mal rejimi tasfiyesini, müşterek çocuğun üçüncü kişiler ile olan kişisel ilişkisini, müşterek çocuğa yönelik bir bağışlama taahhüdünü, müşterek olmayan çocuğun eşler ile olan kişisel ilişkisini, müşterek olmayan çocuğa bakma veya bağışlama taahhüdünü ve tedbir nafakası gibi konuları düzenleyebilmektedirler. Zorunlu olmayan hususlar da hakiminin değerlendirmesine tabidir. Ancak, bu değerlendirme eşlerin serbest iradesinin varlığına yöneliktir, herhangi bir sebep araştırması yapılmamaktadır. Anlaşmalı boşanma protokolü için gereken zorunlu unsurların hakimce kabul edilmesi durumunda, hakimce onaylanmayan ihtiyari unsurlar değiştirilmek yahut kaldırılmak suretiyle anlaşmalı boşanma protokolünün geçerliliği korunabilmektedir.

Anlaşmalı Boşanma Protokolünde Unsurların Gerçekleşmemesi

Yargılama sırasında anlaşmalı boşanma protokolü ile ilgili unsurlar değerlendirilmektedir. Bu değerlendirmenin sonunda gereken koşulların sağlanmadığı anlaşılırsa, hakimin önerdiği protokol hükmü değişikliği taraflarca kabul edilmezse, Yargıtay tarafından da benimsenen görüşe göre, anlaşmalı boşanma protokolü ile açılan davalar çoğunlukla reddedilmek yerine çekişmeli yargıya taşınmaktadır.

Av. Can AYAN