202101.21
0

MAAŞ HACZİ – GARNISHEE OF WAGES

Hakkında icra takibi başlatılmış olan kamu veya özel sektörde çalışanı bir kişinin bağlı olarak çalıştığı işverene, icra müdürlüğü tarafından İcra ve İflas Kanunu’ nun 355 vd. maddeleri uyarınca alacaklı ya da vekili talebi üzerine maaş haczi müzekkeresi gönderilebilmektedir. Kanunumuz, borçlu işçi – alacaklı 3. şahıs – işveren üçgeninde alacaklının menfaatinin korunmasını tercih etmiş olup işverene yükümlülüğünün bulunmadığı bir icra takibine karşı bazı sorumluluklar yüklemiştir.

Buna göre; haciz yazısını alan işveren, 7 gün içinde haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücretinin miktarını icra dairesine bildirmeye ve borç bitinceye kadar icra dairesinin hacizce haczolunan miktarı borçlunun maaş veya ücretinden keserek hemen icra dairesine yatırmaya mecburdur. Aksi halde, açık hükmü gereğince; kesmedikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para ayrıca mahkemede hüküm alınmasına hacet kalmaksızın icra dairesince, maaşlarından ve sair mallarından tahsil edilir.

Zira 355. maddede “Devlet işlerinde veya hususi müesseselerde bulunan borçlu memur veya müstahdemlerin maaş ve ücretlerinden kesilmesi için icra dairelerinden yapılacak tebligatın kanuni muhatapları haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücreti miktarını nihayet bir hafta içinde bildirmeğe ve borç bitinceye kadar icra dairesinin tebligatı mucibince haczolunan miktarı tevkif edip hemen daireye göndermeğe mecburdurlar. Memurun maaş, ücret veya memuriyetinde yahut başka bir şubeden maaş almağı mucip olacak surette vukubulacak tebeddülleri ve hizmetine nihayet verildiği takdirde bu keyfiyeti de malmemuru veya daire amiri yahut hususi müesseselerin kanuni muhatapları derhal icra dairesine bildirmeğe ve ikinci halde haciz muamelesinden o şube veya amirini haberdar etmeğe mecburdur. “ hükmü kurulmuş; akabinde 356. Madde hükmünde “Yukardaki madde hükümlerine riayet etmemiş olanların kesmedikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para ayrıca mahkemeden hüküm alınmasına hacet kalmaksızın icra dairesince maaşlarından veya sair mallarından alınır.” kuralı tesis edilmiştir.

Diğer yandan cevap verilmemesi hali İcra ve İflas Kanunu 357. Maddesi gereğince “İcra dairesince kanuna göre yapılan tebliğ ve emirleri derhal yapmağa ve neticesini geciktirmeksizin icra dairesine bildirmeğe alakadarlar mecburdur. Makbul sebep haricinde tebliğ ve emirleri yapmıyanlar hakkında ait olduğu dairece tahkikatı evveliyeye hacet kalmaksızın Cumhuriyet Savcılığınca doğrudan doğruya takibat yapılır” hükmü kurulmuş ve cevap verilmemesi suç sayılmıştır. Cevap verilmediği durumda Savcılık tarafından işlem yapılarak iş yeri yetkilileri hakkında ceza davası açılacak ve yargılama işlemleri başlayacaktır. Bu hususla alakalı birçok Yerleşmiş Yargıtay İçtihat Kararları mevcuttur.

İşçinin maaş ve ücretine tatbik edilecek olan hacizde önem arz eden bir diğer husus ise bu haczin ne miktarda konulabileceğidir. Kural olarak maaş ve ücretlerin yalnızca bir kısmına haciz uygulanabilir. Böyle bir sınırlama koyulmasının amacı, kişilerin gelirleri ve aileyi korumaktır. İcra ve İflas Kanunu’ nda kısmen haczi mümkün olan gelirler sayılmıştır. 83. Madde gereğince; her tür ücret, maaş ve ödenek kısmen haczedilebilecektir.

Nitekim maddede “Maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama müstenit olmayan nafakalar, tekaüt maaşları, sigortalar veya tekaüt sandıkları tarafından tahsis edilen iratlar, borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra memurunca lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra haczolunabilir. (Değişik: 12/4/1968 – 1045/1 md.) Ancak haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz. Birden fazla haciz var ise sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez.” Hükmü kurulmuştur.

İş Kanunu’ nun 35. Maddesi ile ise işçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemeyeceği düzenlenmiş olup uygulamada icra müdürleri, İcra ve İflas Kanunu’ nun kendilerine verdiği inceleme yetkisini kullanmaksızın işçinin gelirinin dörtte birine haciz koymaktadır. İlgili maddede “İşçilerin aylık ücretlerinin dörtte birinden fazlası haczedilemez veya başkasına devir ve temlik olunamaz. Ancak, işçinin bakmak zorunda olduğu aile üyeleri için hakim tarafından takdir edilecek miktar bu paraya dahil değildir. Nafaka borcu alacaklılarının hakları saklıdır.” Hükmü tesis edilmiştir.

Maaş haczinde önem arz eden bir diğer husus, yukarıda yer verdiğimiz maddeden de görüleceği üzere İş Kanunu’nda da saklı tutulan, nafaka alacaklarıdır. Genel kural, işçi ücretlerinin dörtte birinden fazlasının kesilemeyeceği olsa da Kanun istisna getirmiş olup nafaka alacağının tahsili söz konusu olduğunda dörtte bir oranındaki sınırı kaldırmıştır. Bu sebepledir ki; işçinin ödemekle mükellef olduğu aylık nafaka borcunun tamamı, dörtte bir sınırına takılmaksızın ücret üzerinden işverence kesilip icra dairesine yatırılacaktır. Ancak dikkat edilmelidir ki bu istisna, aylık olarak ödenen nafaka tutarına dair olup birikmiş nafaka borçları da ücretin dörtte birinden fazlasının haczedilemeyeceği kuralına tabi bulunmaktadır.

Av. Can AYAN