İDARİ PARA CEZALARINDA ZAMANAŞIMI İLE ÖLÜM HALİNDE CEZANIN MAHİYETİ HAKKINDA – ABOUT PRESCRIPTION IN ADMINISTRATIVE FINES AND NATURE OF PUNISHMENT IN CASE OF DEATH
Kamu alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını izleyen yılın başından itibaren beş yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğramaktadır. Ancak, para cezalarına ait özel kanunlardaki zamanaşımı hükümleri saklıdır. Diğer yandan, alacak zamanaşımına uğradıktan sonra mükellefin isteğiyle yapacağı ödemeler ise kabul edilmektedir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’ da adli ve idari para cezalarının amme borçlusunun ölümü halinde terkin edilip edilmeyeceği hususunda herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.
Ancak, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 372. maddesine göre, “Ölüm halinde vergi cezası düşer” hükmü tesis edilmiştir.
Yine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’ nın 38’inci maddesinde yer alan hükme göre, ceza sorumluluğu şahsidir. Diğer bir deyişle, cezanın sorumlusu suçu-kabahati işleyen kişidir, başka birisi sorumlu tutulamayacaktır. Anayasa’nın bu hükmü ile şahısların işledikleri idari veya adli suçlara istinaden gerek adli gerekse idari merciler tarafından verilen cezaların yalnızca o kişiye yönelik olarak infaz edilmesi gerektiği hüküm altına alınmaktadır.
Bunlarla birlikte, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na göre ceza sorumluluğu şahsîdir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz. Buna göre, cezaya muhatap kişinin ölümü halinde mahkemeler tarafından verilen adli para cezalarının tahsilinden vazgeçilmesi gerekmektedir.
Bu anlatılanlar doğrultusunda, idari para cezalarının düzenlendiği özel kanunlarda cezaya muhatap olan kişilerin vefatı durumunda idari para cezalarının mirasçılarından takip edilip edilmeyeceği yönünde ayrıca bir hüküm yok ise, cezaların şahsiliği ilkesi gereğince, bu idari para cezalarının tahsilinden vazgeçilmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla, adına ceza kesilen kişinin ölümü halinde maske takmama ya da sokağa çıkma yasağına uymama idari para cezasının tahsil edilmemesi gerekmektedir.
Av. Can AYAN